İş Hayatında Global Dil İngilizce ve Etkileri
Hazır olun veya olmayın, günümüz iş dünyasının küresel dili İngilizce olmuştur. Çok uluslu şirketlerin çoğunluğu gitgide İngilizcenin şirket içi ortak dil olmasını şart koşmaktadır. Birkaç örnek verecek olursak; Airbus, Daimler, Fast Retailing, Nokia, Renault, Samsung, SAP, Technicolor ve Microsoft Pekin vb. Coğrafi olarak dünyanın değişik alanlarına yayılmış iş kollarının ve yatırımlarının performansını artırmak ve şirket çalışanları arasında iletişimi sağlayabilmek isteği bunu yapmalarının en önemli sebeplerindendir.
Örneğin; Japonya’nın milyar dolarlık en büyük e-ticaret şirketi Rakuten aşırı derecede büyümeye giderek, dünyanın değişik ülkelerinde şirket satın almaları yapmıştır. Fransa’dan PriceMaster, Amerika’dan Buy.com ve FreeCause, İngiltere’den Play.com, Almanya’dan Tradoria, Kanada’dan Kobe şirketleri satın alınan şirketlerden bazılarıdır. Satın almaların yanında Çin, Endonezya, Tayvan, Tayland ve Brezilya’da büyük şirketlerle iş ortaklıkları yapmıştır. Şirketin CEO’su Mikitani İngilizcenin şirket içi ortak dil olması konusunda çok ciddiydi ve bir gecede şirketteki her şeyi restoran menüleri, asansör içi yer göstergeleri de dâhil olmak üzere İngilizceye dönüştürdü. Ayrıca şirket çalışanlarına İngilizceyi öğrenmeleri için de 2 sene zaman tanıdı. Bu süre zarfında öğrenmeyenleri işten atılma riski beklemekteydi.
Yukarıdaki örnek göz önüne alındığında bu tarzda operasyonları olan bir şirketin neden şirket içinde kullanılan dili İngilizce olarak belirlediği açıkça ortaya çıkmaktadır. İngilizcenin; çalışanların daha iyi iletişimde bulunabilmeleri ve şirketlerin performanslarının yükselmesinde çok büyük bir etkisi olduğu göz ardı edilemez.
Tsedel Neeley’in makalesinin tamamını okumak isteyenler makaleye aşağıdaki linkten ulaşabilirler.
Örneğin; Japonya’nın milyar dolarlık en büyük e-ticaret şirketi Rakuten aşırı derecede büyümeye giderek, dünyanın değişik ülkelerinde şirket satın almaları yapmıştır. Fransa’dan PriceMaster, Amerika’dan Buy.com ve FreeCause, İngiltere’den Play.com, Almanya’dan Tradoria, Kanada’dan Kobe şirketleri satın alınan şirketlerden bazılarıdır. Satın almaların yanında Çin, Endonezya, Tayvan, Tayland ve Brezilya’da büyük şirketlerle iş ortaklıkları yapmıştır. Şirketin CEO’su Mikitani İngilizcenin şirket içi ortak dil olması konusunda çok ciddiydi ve bir gecede şirketteki her şeyi restoran menüleri, asansör içi yer göstergeleri de dâhil olmak üzere İngilizceye dönüştürdü. Ayrıca şirket çalışanlarına İngilizceyi öğrenmeleri için de 2 sene zaman tanıdı. Bu süre zarfında öğrenmeyenleri işten atılma riski beklemekteydi.
Yukarıdaki örnek göz önüne alındığında bu tarzda operasyonları olan bir şirketin neden şirket içinde kullanılan dili İngilizce olarak belirlediği açıkça ortaya çıkmaktadır. İngilizcenin; çalışanların daha iyi iletişimde bulunabilmeleri ve şirketlerin performanslarının yükselmesinde çok büyük bir etkisi olduğu göz ardı edilemez.
Tsedel Neeley’in makalesinin tamamını okumak isteyenler makaleye aşağıdaki linkten ulaşabilirler.
https://hbr.org/2012/05/global-business-speaks-english#
